11 Eylül 2024 Çarşamba
2 Temmuz 2024 Salı
Ümit Özdağ'dan Çarpıcı Açıklamalar-Yılmaz Parlar
Ümit Özdağ'dan Çarpıcı Açıklamalar: "Sığınmacıları Hukukun İçinde Geri Göndereceğiz"
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, kamuoyuna yaptığı önemli bir video açıklamasıyla Türkiye'nin gündemini bir kez daha sarsacak açıklamalarda bulundu. İşte Özdağ’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Stratejik Göç Mühendisliğine Karşı Mücadele
Zafer Partisi'nin son üç yılda, Türkiye'ye yönelik stratejik göç mühendisliğine karşı verdiği mücadelenin Türk kamuoyunda büyük takdir topladığını belirten Özdağ, partisinin bu konuda kararlı duruşunu sürdürdüğünü vurguladı. Özdağ, "Zafer Partisi'ne oy versin, vermesin; AK Parti, MHP, CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve diğer partilere oy veren seçmenlerimiz, sığınmacıların ve kaçakların vatanlarına yollanması konusundaki görüşümüzü güçlü bir şekilde desteklediler" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Esad ile Görüşme Açıklaması
Özdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşme ihtimaline dair açıklamasına dikkat çekerek, "Erdoğan, yıllardan beri şeytanlaştırdığı Esad ile eski günlerde olduğu gibi görüşebileceğini ifade etti" şeklinde konuştu. Bu gelişmenin, Zafer Partisi'nin mücadelesinin bir sonucu olduğunu belirtti.
Gaziantep’te Sığınmacı Tepkisi
Özdağ, Gaziantep’te 41 sivil toplum örgütünün "Yeter artık, Gaziantep bu yükü taşıyamıyor" şeklinde rapor hazırladığını ve Gaziantep Sanayi ve Ticaret Odası Başkanlarının bu duruma tepki gösterdiğini ifade etti. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı’nın geniş bir kampanya başlatarak kaçak Suriyelileri vatanlarına göndermeye yönelik adımlar attığını söyledi.
Suriye’nin Kuzeyinde Artan Saldırılar
Son dönemde Türkiye’nin kontrol ettiği bölgelerde Türk tırlarına ve birliklerine yönelik saldırıların arttığını belirten Özdağ, bu saldırıların arkasında Türkiye’nin Suriye ile ticaret yapmasını ve Suriyelileri geri göndermesini engellemeye yönelik girişimler olduğunu ifade etti.
Kayseri’de Yaşanan Olaylar
Kayseri'de bir Suriyelinin altı yaşındaki bir çocuğa yönelik taciz girişiminin ardından olayların kontrolden çıktığını belirten Özdağ, vatandaşları provokasyonlara karşı uyardı. "Öfkenizi sokağa değil sandığa yönlendirin" diyerek vatandaşları sağduyuya davet etti.
"Vatanı Savunacağız, Ama Doğru Şekilde"
Zafer Partisi'nin hukukun içinde kalarak mücadelesini sürdüreceğini vurgulayan Özdağ, "Bu insanları vatanlarına hukuk içerisinde, Türk devletine ve Türk milletine yakışır bir şekilde yollayacağız. Bunun yolu sokakta şiddet değil, sandıkta oydur" dedi.
Provokasyonlara Karşı Tedbir
Özdağ, provokasyon girişimlerine karşı il başkanlarına talimat verdiğini ve bu girişimleri yakından takip ettiklerini belirtti. "Devlet bizim devletimiz, ülke bizim ülkemiz. Türkiye bizim vatanımız. Hep birlikte bu vatana sahip çıkacağız" diyerek sözlerini sonlandırdı.
Zafer Partisi'nin kararlı duruşu ve lideri Ümit Özdağ’ın açıklamaları, Türkiye'de sığınmacı politikasına yönelik tartışmaların yeniden alevlenmesine yol açacak gibi görünüyor. Özdağ'ın sözleri, Türkiye'nin gelecekteki sığınmacı politikasını şekillendirecek önemli ipuçları içeriyor.
yilmazparlar@yahoo.com
23 Ağustos 2023 Çarşamba
ATA PARTİ ALTIN İLKELER-Yılmaz Parlar
ATA PARTİ ALTIN İLKELER,
ATA Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek'le ATA Parti Yeniden Türk Devrimi Tasarlaması (Programı) ilkeleri hakkında Sayın Başkanın İstanbul özel ofisinde söyleşi gerçekleştirdik.
Sayın Başkan'ın çok güzel ilkeleri var, iktidara geldikleri zaman Başkan'a ATA Parti'nin ilkeleri hakkında buna yeni Çağdaş Türk devleti devrimi diyorsunuz, Bunlar hakkında biraz kısa bilgi verir misiniz? Sorumuza;
ATA Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek,
“ATA Parti ana amacı Atatürk'ün Türk devrimini
Atatürk döneminde, Atatürk Türk devrimi derdi ve öyle denilirdi. Sonradan söz değiştirildi. Atatürk'ün Türk devrimini iyi anlayıp, özümseyip, çağa taşıyarak
Yeniden, Türk devrimi yapmak üzere yola çıkan kişilerin kurduğu bir siyasi partidir.
Ben de o partinin öncüsüyüm. Evet. Ata Parti'nin amacı Atatürk'ten sonra başlayan karşı devrim sürecini bütün
bütün yanlışlarımızı silmek bugünkü karşı devrime tam karşı bir devrim gerçekleştirerek yeniden Türk devrimi yaparak Türkiye'yi tarihinde olduğu gibi ve Atatürk döneminde olduğu gibi hızla yükseklere çıkarmak amacıyla kurulan bir siyasi partidir.”
Devrimleri ?
“Ata Parti. Biz yeniden Türk'te devrimi derken beş devrimden söz ediyoruz.
Bunlardan birisi devleti yeniden Türk devleti olarak kurmak.
Yani en güçlü erk kurultayda olacak. Türk devlet geleneği budur.
Evet Türk devlet geleneğinde kağnı kurultay seçer. Ve kağan da başbakanı ve bakanları seçer.
Atatürk de Türkiye'yi kurtarırken böyle başladı. Orduyla başlamadı. Kurultayla başladı Erzurum'da, Sivas'ta.
Sonra Ankara'da büyük kurultayı toplayarak adına da Türkiye Büyük Millet Meclisi denildi. Ve ordu bu meclisin yani kurultayın ordusuydu.
Devlet başkanı da buranın başkanı. Yani Atatürk oldu. Sonra da bu kurultay sonra kamutay da denildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Atatürk'ü ve sonrakileri başkan seçti. Doğrusu budur. Yani devlet başkanını seçti.
Bunu geri getireceğiz. Parlamenter sisteme geri getireceğiz filan deniliyor.
Tabii ki bir manada bu ama çok daha derin bir anlamı var bizim söylediğimizin. Türk tarihin derinliklerinden başlatıyoruz olayı.
Bunun dışında devlet bugünkü yanlışlardan kurtularak gerçekten çağdaş bir devlet olacak. Yasama, yürütme ve yargı ayrışacak. Yargı tam anlamıyla bağımsız olacak ama Yargı mensubu olmak için de çok derin araştırmalar ve deneyimlerden sonra gerçekleşecek bir durum olacak.”
İkincisi?
“İkinci olarak söylediğimiz devrim, Yeniden çağdaş eğitim devrimi. Ne demek? Yani bir çağdaş devlet
yurttaşlarına bir din dayatmaz. Çağdaş devlet yurttaşlarına din dayatırsa böyle inanacaksınız. Derse okullarda zorunlu din dersi olarak din budur. Buna inanın diye dayatırsa…Tarihin bize gösterdiği gerçeklik. Din çürür, devlet çöker.”
Aynen öyle.
“Ya tarihte birçok devlet böyle çöküyor. Örnekleri çok
Roma böyle çökmüştür, Osmanlı böyle çökmüştür, Memlüklü böyle, çökmüştür, Timurlu, Babürlü hep böyle çökmüştür. Evet. Hatta Uygurlar bile mali dinini devlet dini yaptıktan sonra çökmüşler.
Dolayısıyla çağdaş eğitimde bir din eğitimi olmaz. Olmayacak. Evet. Dil öğretimi için din dersi olabilir. Orada bütün dinler kısaca özet olarak anlatılır
Eşit uzaklıkta kalarak anlatılır. Yoksa din budur denilmez. Bunun dışında peki ne denilir
Yetişen öğrencilere bilim bilinci verecek. Bilim tarihi ve aydınlanma tarihi dersi konulacak. Koyacağız. Bununla ne yapacağız? Gençlerimizin gerçekten bilimlik bakış açısı kazanmaları hayatlara öyle bakmaları sağlanacak.
Dirliğe böyle bakmalarını sağlayacak ve bunların içinden gerçek üretici bilim adamları çıkacak. Yoksa din dersiyle yetişenlerden bilim adamı çıkmaz. Din adamı çıkar.
O ayrı bir kategoridir. Tabii. Ama devlet
Devletin okullarında din dersi olmaz. Bilim olur. Evet, bilim dersi olur. Çağdaş eğitim dediğimizin özeti budur.”
Üçüncü?
“Üçüncü devrim olarak diyoruz ki;
Biz toplumcu kalkınma uygulayacağız. Yani demek? Devlet yeniden fabrikalar açacak. “Devlet fabrika açmaz. Devlet üretim yeri açmaz. Devlet ticarette siyah uğraşmaz” Safsatasını bırakacağız. Ve en önemlisi de ülkemizin her yerini devletin kurduğu fabrikalarla donatacağız. Evet. Ama özel sektörü de özendireceğiz ve destekleyeceğiz. Atatürk'ün yaptığı gibi...”
Tabii karma ekonomi.
“Özel sektöre özendireceğiz, yönlendireceğiz, destekleyeceğiz. Ama devlet de fabrika yapacak. Güneydoğu'ya özel sektör fabrika yapmaz. Devlet Güneydoğu'nun her iline ve her ilçesine fabrika
Fabrika yapacak. Onları da ordumuz koruyacak.
Çok önemli. Onları koruyacak. Ama bizim gençlerimiz Güneydoğulu gençlerimiz iş buldukları zaman
Yani kız- erkek gençlerimiz, iş buldukları zaman orada çalıştıkları zaman evlerine maaş götürdükleri zaman akşam da evde buluşup çocuklarını da yuvalarından, fabrikaların yuvalarından alıp evlerinde onlarla uğraştıkları zaman terör örgütü işte o zaman kalkacak Işsiz genç kalkacak.
Terörü önlemenin yolu da budur. Tabii. Önce terör örgütüne kaptırıyorsunuz. Yurttaş çocuklarını sonra da öldürmekle övünüyorsunuz. Böyle saçmalık olur mu? “
Aynen.
“Böyle devlet olur mu? Niye kaptırıyorsun kardeşim? Doğru dürüstünü halka doğru dürüst göster. Halka yönel. Halkla ilgilen. Halka sevgi duy, saygı duy, ama aynı zamanda da karınlarını doyur.
Karın doyar. Işsizliği önler. Bunun yolu, yöntemi de Atatürk'ün yaptığı gibi bütün ülkeyi fabrikalarla dona donatmak. Evet, pırıl pırıl yapacağız
Aynı zamanda da çok sert söyleyeceğim. Bir devlette eğer yetenekli gençler, paraları olmadıkları için okuyamıyorlarsa okudukları zaman okulu bitirdikleri zaman da yetenekli gençlerimiz, eğer daha yükseğini okuma imkanına ulaşamıyorlarsa; ya da bir ülkede yurttaşlarımız, yurttaşlar paraları olmadıkları için ameliyat olamıyorlar ya da ilaç bulamıyorlar, ölüyorlarsa o ülkeyi yönetenler canidir. Katildir.”
Doğrudur.
“Bu bilinçle bakacağız. Dolayısıyla ATA parti iktidarında eğitim parasız olacak.”
Parasız olacak.
“Sağlık parasız olacak. Devlet verecek. Hemen denilebilir ki devlet nereden bulacak? Yolsuzlukları önleyin
Yolsuzluklar çok büyük bir bütçeden kanama meydana getiriyor. Çok büyük. Savurganlığı önleyin. Çok büyük kanama meydana getiriyor. Aynı zamanda da Türkiye'yi istila ettirdiğiniz yerleştirdiğiniz şu Suriyelilerden Türkiye'yi kurtarın. Sadece bununla siz bütün bunları yapacak finansal paraya, akçeye ulaşırsınız..
Sadece bunlarla. Çok zor işler yok. Efendim ekonomi için şöyle uzmanlar böyle uzman. Hayır bu çok basittir bunlar. Ya çok da basit söylüyorum. Yolsuzluğu önleyin. Savurganlığı önleyin. Suriyeli saçmalığından Türkiye'yi kurtarın…
Birdenbire elinizde bütün ülkeyi fabrikalarda donatacak kadar para oluşur. Türkiye'de kaynak var. Biz bunu yapacağız. Toplumcu kalkınma dediğimiz bu.”
Diğer ilke?
“Evet. Başka? Tabii ki ayrıntısı var…
Bunun dışında ayrıca ileri demokrasiyi getireceğiz. Türkiye artık ileri demokrasiyi hak eden bir ülkedir. Dolayısıyla, önce partiler de genel başkanlık diktatör yazısını ortadan kaldıracağız.
Siyasi partiler kanununu değiştireceğiz. Milletvekili ve belediye başkanı adaylarımızı partilerin üyeleri seçecek
Ya insanlar çalışıyorsa, önce parti içi demokrasinin olması lazım. Şu hale bak. Yani bir kişi bir partiyi ele geçirince kendisini padişah ilan ediyor. Bir daha orayı bırakmıyor. Yahu kardeşim ne var yani…
Bırak da başkaları gelsin. Şimdi denilebilir ki peki siz yapar mısınız? Ben yaparım demiyorum. Yaptım diyorum. Demokrat Parti Genel Başkanıyken baktım ki olmuyor. Yani partinin örgütüyle ve konumuyla benim
Bu köktenci düşüncelerim uyuşmuyor. Ya partide buna göre ekmek olanağım yok. Onun üzerine bir yıl yaptım. Ve hem o bina koca binayı bir sürü imkanı bırakıp ayrıldım. Dedim ki buyurun. Kimi istiyorsanız seçin
Ya ondan sonra da kendi bu köktenci düşüncelerime göre yeni parti kurmak için yıllardan beri uğraşıyorum. Ve bu düşüncedeki arkadaşlarla birlikte uğraşıyoruz.”
Beşinci?
“Peki beşinci Türkiye'yi bilgi çağına sokacağız. Evet. Çok önemli. Şunu çok açık söyleyeyim.
Türkiye'de siyasi yazılıma siyasi söyleme, bilgi çağına yatırım kişi benim. Yani o dönemleri yaşayan kişiler bilirler. Özal'a da anlatmaya çalıştım. Demirel'e anlattım. Tansu hanım anlamadı. Yıldırım Bey anlamadı. Ama Anlattım.. Anlattım… Anlattım…
Yani yazdığım kitaplar belli, yaptığım konuşmalar belli. Bilgi çağı diye dünyada büyük bir dönüşüm var. Evet. Şimdi aslında bence ilgi çağında aşan yeni bir çağ geliyor. Bilgi çağı içinden çıkan bir çağ o da yapay zeka çağı. Evet. Yani Türkiye'yi yönetenler Türkiye'yi yönetenler, başbakanlığa, bakan, başkanlığa istekli olanlar, ben Türkiye'ye yararlı olurum diyenler kitap okumalı…Atatürk böyle yapıyordu... Evet. Binlerce kitap okudu... Ben de okudum… Yirmiden fazla kitap yazdım. Ve hala okumayı sürdürüyorum. Dolayısıyla okuduklarımdan bildiğim bilgi çağı kavramı. Modern yönetim teknikleriyle devlete uygulayarak, yurttaşlarımıza bilgi çağı konusunda eğiterek Türkiye'yi bilgi çağına sokup bilgi çağının üreticisi olan.. Biz Tüketicisiyiz. Evet. Herkes cep telefonu falan kullanıyor. Şu önümüzdeki, teknik olanaklardan yararlanıyoruz. Ama bu değil. Üretici olarak Türkiye'yi bilgi çağına sokacak devrimi yapacağız…”
Sözleriyle Başkan tamamladı. ATA Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek 23 yaşından itibaren çeşitli ilçelerde Kaymakamlık, Gümrük Müşavirlik, Milletvekilliği yapmış, Kültür Bakanlığı, Devlet Bakanlığı ve Büyük Elçi ünvanı gibi makamlarda; unutulmaz başarılı hizmetler vermiş bir değerimiz..Aynı zamanda akademisyen olan Başkan Namık Kemal Zeybek’in çok sayıda kitapları var.
yilmazparlar@yahoo.com
13 Mart 2023 Pazartesi
Türk Siyasetine Taze Kan Av. Mehmet Yalın-Yılmaz Parlar
Türk Siyasetine Taze Kan Av. Mehmet Yalın
Büyük İç Anadolu Platformu Başkanı Av. Mehmet Yalın, Platformun yoğun isteğini kırmayarak Türk siyasetine ivme kazandırma hedefiyle, İç Anadolu Platformu gençleriyle buluştu ve aday adaylığını ilan etdi.
İstanbul Üniversitesi hukuk mezunu, İstanbul’da otuz yıllık avukatlık yapan, Başkan Yalın 12 Mart 2023 Pazar günü yine İç Anadolu kültürüne gastronomisine sahip Büyük çekmece “Gaşık Sosyal tesislerde” yarının ümitleri gençlere hitap etdi.
Sahipleri Durbey Duran ve Nurhayat Varol’un olduğu Lonca Medya, Lonca Ajans tarafından mükemmel organize edilen toplantıda Başkan Mehmet Yalın Anadolu’nun demografik yapısına ilişkin ufuk turu attırdı. “Sadece gençler demiyoruz. Ne diyoruz? Yiğit gençler diyoruz. Şimdi bu gençliğin adını değiştirdiler. Z kuşağı bilmem ne kuşağı. Hayır Türkiye'mizin, İç Anadolu'nun yiğit gençleri diyeceğiz.” Şeklinde hitapla başladı.
“Sayın Cumhurbaşkanımızın seçim kararnamesini imzaladığı, Resmi Gazete'nin yayınlandığı günden hemen sonra, Türkiye'mizin yiğit gençlerine hitap etmekten şeref duyuyorum.” dedi
Basın mensuplarına hitabıda haberci idi. “Tarihteki haberci, imparatorlukları ayakta tutan nedir biliyor musunuz? O zamanın habercileri… Cengiz Han İmparatorluğu değil mi? Moğollar en büyük gücünü ve askerlerinden, vahşiliklerinden aldığı zannedilir değil mi? O zamanki ve ondan sonra hep onu örnek aldılar. Posta teşkilatı. Tarih boyunca en önemli vazifeyi haberciler üstlendiler. Günümüzün medyacıları, adı değişmiş, gazetecileri, televizyoncuları, onlar üstlenmişler, devleti ve demokrasinin en önemli unsurlarından, ayaklarındandır.” Açıklamalarında sonra haberciler olarak devam etdi.Büyük İç Anadolu Platformu Neden Büyük
Milletvekili aday adaylığını açıklayan Başkan Yalın, Büyük İç Anadolu platformu neden büyük açıklaması hakkında; “Büyük İç Anadolu diyoruz. Neden Büyük İç Anadolu? Tarihi büyük. Misyonu büyük.
Büyük Selçuklu yıkıldığı zaman millete ve ümmete hizmet İç Anadolu'dan, Konya'dan, Sivas'tan Kayseri'den Anadolu Selçuklu'dan devam etmiş. Rumeli, Balkan, Yunanistan'da, Bulgaristan'da ta Viyana'ya kadar… Yıldırım Beyazıt Ankara'ya geçememişti. Ne olmuş? Bu sayede Anadolu Birliği, Türk birliği sağlanmış.
Aşağılara inip Bağdat'a kadar kadar hilafeti de getirerek ümmet birliği sağlanmış. Milletin son bağımsız kongresi Sivas'ta. Doğru mu? Toplanmış. Milletin meclisi Osmanlı Meclisi daha bu zaman. Ankara'da toplanmış Cumhuriyetimiz ilelebet sonsuza kadar yaşayacak cumhuriyetimiz. Ankara'da ilan edilmiş. Ankara başkent yapılarak, hizmet bayrağı İç Anadolu'dan Dalgalanıyor.” Şeklinde iç Anadolunun önemine vurgu yaptı.
Türkiye'nin Gençleri, Çanakkale'nin Yiğit Gençleri
Başkan Yalın, 18 mart Çanakkle zaferin yaklaşmasıyla birlikde, çağrışımla; “Türkiye'nin gençleri, Çanakkale'nin yiğit gençleri. Bugün anlamlı bir gün, milletin ve devletin en önemli günlerinden birisi olan seçim arifesinde seçim kararının resmi gazetede yayınlandıktan sonra gün olan bugün..
Bunlar bu tespitler çok önemli. Çorum haritada Karadeniz'de yer almasına yer almasına rağmen Yozgat gibi, Çorumlu gençleri görüyorum Onlarla biz diyor kültürümüzde karakter olarak İç Anadolu gibiyiz.
Afyon Ege'de yer almasına rağmen o da akşama kadar Konyalılarla beraberim der. Isparta Akdeniz'de yer almasına rağmen o da, ben Ankaralı gibiyim der.
Türkiye'miz İçerisinde Bir Numara Değil mi?
Yani böyle baktığınız zaman değerli Fırat'tan Menderes'e kadar, Toroslar'dan Karadeniz'e kadar büyük bir coğrafyayı, büyük bir tarihi, büyük bir ifade eder
Bunu tespit edelim. Baktığın zaman bu ruh, bu misyon hem arazi bakımından, hem nüfus bakımından Türkiye'de Türkiye'miz içerisinde bir numara değil mi?
Yani arazinin büyüklüğünü ve nüfusun büyüklüğünü düşünün. Türkiye'nin bölge olarak bir numara arazi ve bir numaralı nüfusu olmuş oluyor
Hepimiz şu anda İstanbul'dayız değil mi? Sivaslı olanlarınız, Iki milyon İstanbul'da Sivaslı hemşehrimiz var. Iki milyon Aksaray, Niğde, Nevşehir, Yozgat iki milyon da bu hemşehrilerimiz var.” Şeklinde İç Anadolu Platformun merkezi büyüklüğünü dile getirdi.
Başkan Yalın, Göçmen sözcüğünde Anadoluyu vatan kabul görülmesi sevilmesi konusunda Suriyelileri Afganları örnek gösterdi. Başka ülkelerin göçmenliği kabul etmediği bir yerde Anadolu'yu, Türkiye'mizi vatan kabul ettikleri, onun için geldikleri bir yerde bizim hemşehrilerimiz olduğunun altını çizdi.
Ayrıca “Dört yüz sene buraları vatan kılmış. Şimdi gözyaşıyla, sıkıntılarla Osmanlı çekildikçe o beşiği millete ümmete bekçilik ederken vatanımızı, kazandıklarımızı bırakıp da Anadolu'ya geldiğimiz zaman göçmenmi oluyoruz, muhacir mi oluyoruz? Hayır, hayır. Onun için ne diyoruz? Rumeli Balkan Karaman torunları diyoruz.” Açıklamalarında bulundu.
Başkan Yalın, İstanbul’da yaşayan iç Anadolu şehirlerinden gelip yerleşen nüfusdan bahsederek, öncelikle misafir etdiği Roman Federasyonu başkanlarından aldığı bilgiye göre Anadolu’dan balkanlara oradanda İstanbul’a gelen bir milyona yakın Roman kardeşimiz olduğunu aktardı.
Ama Tek Şartımız. Milli ve Yerli Olmak.
“Yani böyle baktığın zaman İstanbul'da, on altı milyon Büyük İç Anadolu'nun yiğit hemşehrileri yiğit gençleri var.” dedi
Bunun üzerine Platform üyeleri “Madem ki Büyük İç Anadolu ruhu var. Mehmet Bey başkanımız büyük senaryomuzun sesini duyurduk… Burada bitmez. Böyle bir ortamda, böyle bir zamanda hele hele devletin ve milletin geldiği noktada siyasi gelişmeleri biliyorsunuz. Siyasete girmeniz elzem. Biz milli ve görevli olana bakarız. Hemşehrilerimizin hangi partiden olursa olsun hangi siyasi görüşten olursa olsun evet yanındayız.” .. Sözlerini hatırlatan Başkan Mehmet Yalın, “Ama tek şartımız. Milli ve yerli olmak. Çünkü biz milli ve yerliyiz.. Tarihi misyonu tarihi vazifeyi, ruhu anlattık, değil mi? O bakımdan biz diyoruz ki milli ve yerli olmak şartıyla milli ve ileriye dönmek nasıldır biliyor musunuz? Yörük ruhu, Türkmen ruhu, Sivas'ın yiğidoları, Yozgat'ın Bozatları, Çankırı'nın yarenleri Konya'nın ve diğer hemşehrilerimizin Yörükleri Türkmenleri ?” sıfatlarıyla Büyük İç Anadolu Platform sesini duyurdu.
Milletvekili Aday adayı Av. Mehmet Yalın “İstanbul'da. Ailesi birlikte yaşıyor. Amerika'daki en büyük Türk'ü seçilen Bahçıvan, Pınar, Çaykur yani birçok firmanın dağıtıldığı Los Angeles'ta New York'ta depoları olan, Turkuaz, Sultan Helal Marketleri marketleşme zincirlere , çalışmaları olan geniş aile yapısına sahip.
yilmazpar@yahoo.com
29 Ocak 2023 Pazar
74. Hindistan Bağımsızlık Günü Görkemli Kutlandı-Yılmaz Parlar
74. Hindistan Bağımsızlık Günü Görkemli Kutlandı
Hindistan'ın İstanbul Başkonsolosu Sudhi Choudhary, resepsiyonda İki ülke dostluk işbirliği hakkında kısa konuşma yaparak “Topraklarımızda önemli isimler, Ülkemizin büyük liderleri Mahatma Gandi, Rabindranath Tagore, ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk birbirlerinden ilham almışlar ve hala milyonlarca vatandaşlarımıza ilham olmaya devam etmekteler” dedi
Hindistan İstanbul Konsolosluğu tarafından 27 Ocak 2023 Cuma günü Harbiye Hilton Bosphorus Hotelde gerçekleştirilen, Hindistan'ın 74. Cumhuriyet Bayramı'nı kutlama resepsiyona; İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek, Hindistan Ankara Büyükelçisi Virander Paul, Büyükelçiler, Konsoloslar, Üst Düzey devlet temsilcileri, İş insanları, Örgüt Başkanları, temsilcileri ve seçkin davetliler Katıldılar.
İki Ülke istiklal marşı sonrasında, nesiller boyu devam eden, inanç, umut ve refah için bir kandil yakma geleneği fiziksel ve ruhsal bir ışık kaynağı olan, umut ve Refah için horoz şeklindeki pirinç lambaderdeki dört mum protokol tarafından yakıldı.
Resepsiyonun ev sahipliğini üstlenen Hindistan'ın İstanbul Başkonsolosu Sudhi Choudhary, Türkçe olarak yaptığı konuşmada bu günün Hindistan için öneminden bahsetti. 26 ocak'ta kutlanan 74. Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle düzenlenen etkinliklerden onur duyduğunu söyleyerek konuşmasına başladı.
Mahatma Gandi, Rabindranath Tagore, ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk birbirlerinden ilham almışlar
Başkonsolos Sudhi Choudhary “Cumhuriyet Bayramı olarak kutladığımız, 26 ocak, Hindistan'da ve dünya'da yaşayan 1.43 milyar kişilerin kalbinde oldukça özel bir yer bulmuştur. Hindistan'ın Bağımsızlığından önce, 1930'dan itibaren her sene bu bayram “Purna Swarajya” günü ya da "Tam Bağımsızlık Günü" olarak kutlanıyordu ve buna uygun şekilde, ülke özgürlüğünü elde ettiğinde bugün anayasanın kabul olduğu gün olarak belirlendi. Cumhuriyet Bayramı, Bağımsızlık Bayramında olduğu gibi, minnettarlık ve Hindistan'ı iki yüzyıllık sömürge yönetiminden özgürlüğe kavuşturmak için mücadele edenlere şükranlarımızı sunma zamanı. Aynı zamanda bize demokrasi, adalet, özgürlük, eşitlik ve birlik-beraberlik ideallerini temel alırken kalkınma ve refah yolunda ilerleme gibi hayallerimizi gerçekleştirmeyi öğreten büyük liderleri anma zamanıdır.”sözleriyle minnetdarlığını ifade etdi.
Başkonsolos Sudhi Choudhary “Hindistan Türkiye sadece 2 ülke değil. Hindistan ve Türkiye sanatda, mimaride, lezzetde ve dilde kendini gösteren derin tarihi ve kültürel bir bağa sahip, İki kadim uygarlıkdır. Halklarımız etkileşim halindedir. Dönüşen bir dünyada birlikde yaşayıp, birbirimize destek olduk. Topraklarımızda önemli isimler, Ülkemizin büyük liderleri Mahatma Gandi, Rabindranath Tagore, ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk birbirlerinden ilham almışlar ve hala milyonlarca vatandaşlarımıza ilham olmaya devam etmekteler.”sözleri alkış aldı.
Başkonsolos Sudhi Choudhary,“ Özelliklerimiz hızla büyüyen dinamik güçlü ekonomisi ile canlı arzulu toplumu olan iki genç cumhuriyetiz. Biz demokratik ve laik ülkeleriz. Birleşmiş milletlerde ve G-20 deki görevlerimizde görüldüğü üzere başlıca uluslararası oyuncularız.” Sözleriylede Ülkelerin önemine vurgu yaptı.
Choudhary “Biz 74. yılı kutlarken, Türkiye 100. yılını kutluyor. Hindistan en hızlı büyüyen büyük ekonomiler arasında yer alıyor.” dedi
Konsolos uluslararası toplumun sorumluluk sahibi bir üyesi olduğunu belirterek, ülkesinin G-20 dönem başkanlığını Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek" temasıyla yürüttüğünü, Dünyanın G-20'ye umutla baktığını, aktararak, “ Hindistan'ın başkanlığının kapsayıcı, iddialı, kararlı ve eylem odaklı olacağına dair tüm dünyaya güvence veriyoruz. Cumhuriyet Bayramı olarak kutlanan 26 Ocak, Hindistan'da ve dış ülkelerde yaşayan yaklaşık bir buçuk milyar Hindistan vatandaşının kalbinde özel bir yere sahiptir. " sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Ülkelerimiz arasındaki ikili ilişkiler, karşılıklı ziyaretlerle her gün gelişiyor.
İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek ise, “Istanbul Vali Yardımcısı olarak sizleri şahsım ve valim adına saygılarımla selamlıyorum. Sayın valimiz Ali Yerlikaya'nın selamlarını iletiyorum sizlere. Hindistan Cumhuriyet bayramı'nın 74. Yıldönümü vesilesiyle aranızda bulunmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Sizlerin şahsında Hindistan halkını. Değerli konukları, sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Hindistan milli günü kutlu olsun. Saygıdeğer konuklar tarihi ve kültürel açıdan 2 dost ülke olan Türkiye ve Hindistan arasında yüzyılları aşan samimi bağlar mevcuttur. Hindistan halkının milli mücadelemize verdiği gönülden destek Türkiye tarafından her zaman memnuniyetle hatırlanmaktadır.
Hindistan her gün büyüyen ekonomisi geniş pazarı. Askeri gücü, uzay ve bilişim teknolojisi, zengin insan kaynağı. Köklü tarihi ve kültürel mirasıyla bölgesi ve dünya için parlak bir gelecek vaat ediyor. Ülkelerimiz arasındaki ikili ilişkiler, karşılıklı ziyaretlerle her gün gelişiyor. Sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik işbirliklerimiz güçlenerek devam ediyor. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Ve Hindistan Başbakanı sayın Narendra Modi'nin Eylül 2022 Şangay İşbirliği Örgütü zirvesinde bir araya gelmesi, bu güçlü ilişkilerin de en güzel yansımasıdır.
Atatürk ve Gandi'nin mirasçısı kadim milletlerin, Cumhuriyetimizin 100. Yılında gayret ve emeklerinin karşılığını fazlasıyla alacağınmızdan yürekten inanıyorum.” dedi
Konuşmaların ardından Sahaja Yoga müzik ve dans Group geceye renk katdı. Hind müziklerinden kısa çoşkulu konser verdi. Hint danslarından oluşan gösteri ilgiyle izlendi. Çok beğeni topladı.
Gösteri sonrasında kültürün bir parçası olan “Gastronomi” Hind mutfağından lezzetli seçkilerini davetliler tatdılar. Davetliler Hint tatlısı paket ikramıyla uğurlandılar.
yilmazparlar@yahoo.com
22 Temmuz 2022 Cuma
20 Temmuz 2022 KKTC Barış Harekat kutlamaları-Haber Yılmaz Parlar
KKTC 20 Temmuz “Özgürlük Bizim Karakterimiz”
Türk Ulusunun Barış ve özgürlük için verdiği mücadelenin sembolü olan 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı 48'inci yıl dönümü münasebetiyle Yıldız Park, Çadır Köşkde verilen resepsiyonda, KKTC İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar yaptığı konuşmasının bir bölümünde geçirdiği, Atatürk’ümüzün vecizesi “Özgürlük Bizim Karakterimiz” sözüyle günün mana ve öneminin özünü dile getirdi.
Vatan parçası Kıbrıs, 1571 tarihinden önce; Donanmamızın, ticaret gemilerimizin, Akdeniz’de açılmasını engellemeye çalışan, taciz eden, soyan, yakan, Korsan Adası olarak ismi geçen, Kıbrıs’ın kıyılarında yerleşen korsanlar için Kıbrıs’a sefer düzenlenerek ve 80.000 şehit verilerek 1571 de Venediklilerden alınmıştı.
1571 den beri Türklüğünü kaybetmeyen var olma ve yaşam mücadelesi veren Kıbrıs Barış Harekâtına kadar, her gece diken üzerinde yatan Kıbrıslılar 20 Temmuz 1974 yılına kadar çok sancılı günler geçirdi.
20 Temmuz, zulme son verilen, Kıbrıs Türk halkının istiklalini kazandığı ve adaya barışın geldiği kurtuluş günüdür. Kıbrıs Türk’ünün dayanışması ve mücadele ruhunun canlandırıldığı gündür, Türkiye ile sağlam bağların pekiştirildiği gündür, Tüm Dünya’ya Kıbrıs Türk’ünün Türk halkının duruşunu gösterme günüdür. Yiğitlik destanı yazanların günüdür. 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı Kıbrıs Türklerinin gerçek bir soykırımdan Kurtarılarak yeniden hayat buldukları gündür.
Bugün Yavru Vatan, Ana vatan dan sonra Mavi Vatan şeklinde birlikteliğimizi ifade eden kavramdan söz ederken, Bölgede bulunan doğalgaz rezervleri ile yeniden dünya gündemine oturan Kıbrıs ve Türkiye için Mavi Vatan oluşumu özgürlük sayesindedir.
Mavi vatan, Doğu Akdeniz’deki Kıbrıs adası etrafında eşit hak sahibi olunan doğal kaynaklara Anavatan Türkiye ile birlikte sahip çıkma kararlığı, bağları kuvvetlendiren, ulusal çıkarların korunmasında, hak ve hukukun müdafaasında çok önemli bir stratejik boyut kazandırdı.
Özetle; Eğitimli, zeki, karakterli, çalışkan, Ana vatanına bağlı Kıbrıs Türkünün özgürlüğünü, haklarını koruma mücadelesi verme kararlılığını hukuku tanımıyan ülkelere bildirme günüdür 20 Temmuz..
20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı'nın 48. Yıldönümü vesilesi ile Yıldız Parkı Çadır Köşk'te, KKTC İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar ile Kıbrıs Türk Kültür Derneği Başkanı Zehra Bilge Eray'ın Ev Sahipliğinde bir resepsiyon düzenlendi.
Gerçekleşen Resepsiyona 1 Ordu Komutanı Korgeneral Kemal Yeni başda olmak üzere yüksek rütbeli, Generaller, Amiraller, subaylar, Türkiye Muharip Gaziler Derneği İstanbul Şubesi Dernek Başkanı Gazi Ahmet Kendigel ve Gaziler, Türk-Kuzey Kıbrıs Türk Ticaret Odası Derneği (TKKTTOD) Başkanı Prof. Dr. Uğur Özgöker başda olmak üzere STK Başkanları, Temsilcileri, İstanbul ilçe Belediye Başkanları, seçkin davetliler katıldılar.
Hiç tereddüt etmeden mücadelede canlarını ortaya koyan aziz şehitlere, Atamıza saygı duruşu ve İstiklal marşı sonrası, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar mesajıyla, Türk Kültür Derneği Başkanı Zehra Bilge Eray, KKTC İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar ve İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek yaptıkları konuşmalarıyla, Kıbrıs’ın tarih derinliklerinden günümüze acılı tarihi gözler önüne sererek ufuk turu atdırdılar. Şehit ve Gazilere sevgi, saygı, minnet ve şükran ifadeleri dile getiren konuşma yaptılar
KTKD İstanbul Şubesi Yönetim Kurul Başkanı Zehra Bilge Eray, mutlu barış Harekatının neden yapıldığını anlamak, anlatmak, ve unutmayıp unutturmamak için 1974 öncesi Kıbrıs’ta yaşananları Hafızaları tazeleyen tarihi bilgileriyle konuşma yaptı…
Konuşma özetle;
1571 Yılında Osmanlı İmparatotluğu Tarafından Fethedilen, Türk vatanı olan Kıbrıs, Osmanlı imparatorluğunun zayıflaması sonucu 1878 de İngiliz sömürge idaresine geçmesi,
Rumların İngiliz sömürge yönetimine ve İngilizlere saldırılarda bulunmaları, Asıl hedeflerinin planlarının ENOSİS için en büyük engel olarak gördükleri Kıbrıs ‘taki Türk toplumu katledilmesi, İngilizleri adadan kovmak ENOSİS’ i ilan etmeleri,
1950 li yıllarında dünya devletlerinin gözü önünde devam eden saldırıları,
1 Nisan 1955 yılında Tethiş örgütü EOKA yı kurarak saldırılarına başlaması,
1957-1958 yıllarında arttırılarak adada Türkler için yaşam şartları dayanılmaz hale gelmesi,
1959-1960 Londra ve Zürih antlaşmaları sonunda 1960 yılında Türklerin ve Rumların aynı hakları kazandığı bağımsız KIBRIS Cumhuriyeti Kurulması,
1960 yılı Barış yılı olması,
21 Aralık 1963 akşamı Akridas Katliam planını uygulamaya başlamaları,
1963-1974 arasında 11 yıl devam eden açık hava hapishaneliği müddetinde Türkler baskı ve zülüm görmeleri,
1974 katliam planı ile 15 temmuz 1974 sabahı saldırıya geçmeleri ve nihayet Zehra Bilge Eray, 20 temmuz 1974 Barış harekatın başlama sebebi gibi gelinen noktayı duygusal olarak hatırlatdı.
İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar, “20 Temmuz 1974 Birçok bakımdan önem arz eden bir taştır. Sadece Kıbrıslı Türklere değil, Kıbrıslı rumlara da barış getirmiş olan garantili Türkiye'mizin cesaret ve kararlılıkla gerçekleştirdiği meşru ve hukuki bir durumdur.
Bugün, Kıbrıs Türk halkının, Adanın 1878 de İngiliz müdahalesini devriyle başlayan 100 yıllık Türk Atatürkçülük mücadelesinin dönüm noktası. Bugün ayrıca Kıbrıs Türk halkının esaretin son bulduğu ve özgürlüğüne kavuştuğu gündür. Anavatan Türkiye’mizin kıymetli devlet yetkilileri, kahraman gazi kıymetli vatandaşlarım, yürekleri Kıbrıs için atan siz değerli dostlarımız bu anlamda günümüz sizlerle kutluyor olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz
Kıbrıs'a barış ve özgürlük içerisinde onurlu ve saygın bir yaşam süreci benim diye bu mücadeleyi vermiş olan aziz şehitlerimiz, toplum liderimizi Rahmet ve minnetle anıyorum. Her daim yanımızda olan Anavatanımız Türkiye ve gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi “Özgürlük bizim karakterimiz.” Kıbrıs Türk halkı anavatan Türkiye'nin de sarsılmaz desteği ile ilelebet bu karakterine yakışır şekilde barış ve özgürlük bayramını en içten dileklerimle kutluyorum.” Şeklinde duygularını ifade etdi.
Kıbrıs'taki soydaşlarımızın maruz kaldığı insanlık dışı zulmü sonlandırmak amacıyla kahraman ordumuz tarafından gerçekleştirilen barış harekatı'nın üzerinden tam 48 yıl geçtiğini söyleyen İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek “Bu harekat ile adadaki türk halkının uğradığı zulüm ve baskılar ortadan kaldırıldı. Adadaki haklarımızı ve varlığımızı dikkate almayanlar, şanlı tarihimizin her sayfasında yazdığı gibi o gün de hakettikleri cevabı aldılar. Türkiye Cumhuriyeti geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da kıbrıs'ın barış ve esenliğin en büyük teminatı olmaya devam edecektir”dedi
Mavi Vatan Sevdamız.
Vali Yardımcısı Gevrek, “Kıbrıs akdeniz'deki varlığımızın, egemenliğimizin sembolü mü? Barbaros Hayrettin Paşa'dan, Kılıç Ali Paşa'ya, Lala Mustafa Paşa'dan Günümüze Deryalara Sığmayan Mavi Vatan Sevdamız. Her Karışı Şehitlerimizin Kanlarıyla sulanmış vatan toprağımız Kıbrıs, ebediyete kadar, bağımsız ve egemen olarak kalacakdır. Şehitlerimizin aziz hatıralarınından ve uluslararası hukuktan aldığımız güçle Kıbrıs'ın geleceğe umutla bakması, güven ve huzur içinde yaşaması için mücadelemiz kararlılıkla sürecektir.”şeklinde ifade etdi
Resepsiyon klasik konser eşliğinde sohbetlerle son buldu.
yilmazparlar@yahoo.com
İsviçre’nin Bağımsızlık Günü’ne Özel Resepsiyon-Yılmaz Parlar
İsviçre Bağımsızlık Günü Ankara’da Diplomatik Resepsiyonla Kutlandı İsviçre’nin Bağımsızlık Günü’ne Özel Resepsiyo...
-
Ümit Özdağ'dan Çarpıcı Açıklamalar: "Sığınmacıları Hukukun İçinde Geri Göndereceğiz" Zafer Partisi Gene...
-
İsviçre Bağımsızlık Günü Ankara’da Diplomatik Resepsiyonla Kutlandı İsviçre’nin Bağımsızlık Günü’ne Özel Resepsiyo...
-
74. Hindistan Bağımsızlık Günü Görkemli Kutlandı Hindistan'ın İstanbul Başkonsolosu Sudhi Choudhary, resepsiyonda İki ülke dostluk i...